A hole on the toilet wall: vik vük..

Sayfalar

oh my çok çılgın!

9 Nisan 2008 Çarşamba

vik vük..

ouff ne iğrenç bi gündü yaa..
geçmek bilmedi yemin ediyorum..
ilk derse geç kaldım.. giremedim..
sonraki üç ders içinde keşke girememiş olsaydım diyorum..
sebebini bilmediğim bi gerginlik bişeyler var hadi hayırlısı..
şaşırtıcı ama ingilizce dersinde dakika saydık hep beraber ne zman biticek diye..
sonra ali hocanın ders yapıcağı tuttu..
tenis oynadık iki ders.. (oynadık mı acaba? yani amaç oydu ama sonuç pek o yönde olmadı.)
kolum bacağım sırtım her yerim ağrıyo..
sağ elim su topluyo mükemmel bi gün cidden..
neyse yaa geçen hafta deneme yazmıştık derste..
onu yaziim bari napıyım..


~~
(seviyorum bu işareti ben xD hangisi değil yukardaki.. evet bu parantez içinin yazacağım şeyle bi alakası yok ama cidden seviyorum bu işareti tutamadım, bastramadım bu parantez içini yazma isteğimi..)

"buradayım.. kimsenin uğramadığı bu küçük parkta, göğe dikmiş gözlerimi bakıyorum.. 'bir zamanlar' diyorum 'bir zamanlar maviydi gökyüzü ne oldu?' elime çeviriyorum bakışlarımı, titriyorlar. nedensizce ve gitgide şiddetlenerek.. kabullenemiyorum bu ellerin benim olduğunu. hayır bu eller benim olamaz. bu yaşlı, bakımsız eller bir başkasının. hem ben daha ne yaşadım ki?"

hepimiz, savurganca harcıyoruz zamanımızı. hergün nedenini bile bilmediğimiz, sonuçlarını umursamadığımız şeyler yapmaya zorlanıyoruz. hayatın tekdüzeliğine sıkışıp kalıyoruz, kanıksıyoruz bunu zamanla. mutluyuz sanıyoruz, "evet herkes böyle yapıyor, ben de böyle yapmalıyım" diyoruz çoğu kez. mutluluğu, mutsuzluğu, arkadaşlığı, hayatımızı başkalarının çizdiği sınırlar içinde yaşıyoruz. canlı olmanın kıymetini bilmiyoruz. aklımıza getirmiyoruz zamanın geri alınamaz olduğunu. kendimizden birşeyler kaybediyoruz sonunda. göğün mavi, çimenlerin yeşil olduğunu unutuyoruz. paramızı arabamızı kaybetmekten korkuyoruz ama hiç korkmuyoruz yaşamımızı kaybetmekten.. sahi hiç korkmuyor muyuz bir gün yaşlı ellerimize bakıp "ben daha ne yaşadım ki?" demekten?"


bu kadar xD
neyse artık bloga son vermenin zamanı geldi..
ama gitmeden önce Fırat'tan alıntı yapmalıyım.. çok taze daha bu xD
Burası senin mi olum Allah'ın kii...

ahah seviyorum kendisini xD






2 küçük şişe sallanıyor:

Madeleine dedi ki...

yine süpersin!!!
bir süredir yoktum, yeni döndüm ve hemen okumaya başladım.

hayatın değerini bilmemiz gerekiyor gerçekten de... ecelimizle öleceğimiz garanti bile değilken, her an ölebilme ihtimalimiz varken hep erteliyoruz hayatı. erteleme vakti değil. her şey gününde yapılmalı...bir gün bir bakmışsınız ki erteleyecek zamanınız kalmamış...

Büşra Mutlu dedi ki...

uu teşekkür ederim xD