bu da böyle bi gün işte..

sabahın köründe kalk..
hava daha aydınlanmamış..
amaan bugün güzel giyinmek istemiyorum tişörtünü giy..
banyoya git bütün yüz dudaklar dahil tek renk..
"bu ne be?" diye düşün
"böyle gidersem beni otobüse filan almazlar"
kendine geldikten sonra yemek yemek için mutfağa kahvaltıyla uğraşcak zaman yok bi bardaklık çay demle, ekmeğin arasına dört zeytin, hepsi acı iğrenç..
koştur koştur dersaneye,
sonra derse,
sonra tenefüs,
sonra yine ders,
sonra tenefüs elif hocanın yanına ama çok kalabalık,
sonra ismail hoca,
sonra yine tenefüs yine elif hoca
tabita'nın twilight'ı beğenmemesine karşılık hararetli konuşmalar
tatlı rehberlikçinin saçmalamalarımızla eğlenmesi..
yine ismail hoca.
bi daha tenefüs büsküvü yemek,
sonra mat dks.
zamanın yetmemesi 3 sorunun boş kalması..
canım sağolsun üç sorum da eksik kalsın..
sonra burger sonra d&r..
hemen ardından değişiklik olsun diye otobüs yerine minibüse bin..
sonuç ömrümde ilk defa minibüs'te ön koltuğa oturdum ama pek tadını çaıkarabildiğim söylenemez
şöförümüz çok agresifti...