A hole on the toilet wall: günü anlatırken arada gönül almaya da çalışıyorum evet

Sayfalar

oh my çok çılgın!

31 Ocak 2009 Cumartesi

günü anlatırken arada gönül almaya da çalışıyorum evet

dün gece yorgunluk seviyem göz önüne alındığında normalde uyumam gereken saat 8 filanken ısrar edip yaklaşık 01:17 sularında (suları? halbuki direk saat söyledim.. neyse) yatıp sabah 7'de kalktım..
ama perişan haldeyim yok böyle bişey..
demlenme süresi 2 dk. bile olmayan çayımı içip pınar beyazımı mideye indirdikten sonra dersane yolları bizi bekler..
ama halimi görmeniz lazım..
saçlarım normal şartlarda önceki gece- yani dün- yıkanmış olması gerektiği ama tembelliğim dolayısıyla yıkanmadığı için kendinden geçmiş..
kafama yapışmış böyle..
altımda popoyu - hatta popomu- büyük gösteren pantolonum
boğazlı renkli bi kazak
makyaj namına önceki sabah sürülmüş rimel ve göz kalemi..
uykusuzluktan öldüğümü tekrar belirtmeme gerek yok diye düşünüyorum..
koştura koştura durağa gittim.
dersin başlamasına 15 dakikadan daha az bi zaman var..
otobüs gelmiyo mecbur minibüse bincem..
ama resmen kader benle dalga geçiyo..
normal şartlarda bildiğin kocaman 336b belediye otobüsüne düşen tatlı çocuk soyusu ortalama bir bile değilken
daha sıfırlı küsürlülerde devam ederken
sefilliklerden sefilliklere koştuğum bi günde
küçük bi minibüste 5 tatlı çocuk birden olması nası bişeydir yaa xD
hayır tipine bakmadan çocuk kesen çirkin kız durumuna düşmemek için bakamadım da yani
hayır napıyorum ben nedir yani niye böyle oluyo hep biri bana bunu açıklasın..
karma dicem etliye sütlüye karıştığım da yok aslında
herneyse
sonra koştura koştura dersaneye gittim
biraz geç kalmıştım aslında ama ismail hoca benden bi kaç dakika daha geç kalınca adeta erkenden gelmiş dersten önce yerimi almışım gibi oldu xD
bi de dün ozan'la didi konuşmuşlar baya
ozan geldi bugün dedi "siz önceden beni hiç sevmiyomuşsunuz" dedi
inkar etmedim açıkçası..
bi blog yazmıştım kendisine yönelik taaaa geçen sene..
ben onu okumuştum dedi..
üzüldüm biraz ama..
çünkü artık seviyorum valla
öncedenki bütün uyuz olmam geçti bile..
valla..
belki bunu da okur
üzüldüm dert oldu içime birazcık..
bunu da belirttikten sonra günün akışına geri dönüyorum
dilşut dedi sercan geliyo
inanmadım
neden inanmadıysam
inanmadım bilinmedik be sebepten
sonra didi dedi sercan geliyo diye
o zaman inandım..
ben böyle ölüyorum ulan eve gidicem ben modunda takılıyodum
dilşut dedi bi saat filan takıl bari sonra gidersin
iyi dedim..
burger'a gittik
oturduk baya oturduk..
sercan sigara diye tutturdu..
nerden alabilirim burdan dedi
dedik en alt katta market var
ama gitme o kadar dört kat çok uzak dedik..
ama baya istedi aslında o an bi sigarası olmasını
ama uzak diye gitmedi
saatler geçti burger'dan çıktık tam karşımızda sigara satan standlardan
heyallam xD
sonra didi dedi ben mont bişiler bakıcam
dilşut dedi ben eve kaçar
bana da dedi "sen de allahtan bi saat takılıp gitcektin bi de mağaza gezicem diyosun" ardından gitti.
sonra biz zara'ya girdik
ardından stradivarius'a..
sercan mızırdandı yeter sıkıldım diye
sonra simitçiye gittik
ben kendime çay bile alamicak kadar züğürt olduğum için çayımı onlar aldılar
oturduk sonra
baya oturduk
güldük ettik
sonra kalktık eve geldik..
güzeldi bence xD

0 küçük şişe sallanıyor: