A hole on the toilet wall: the wrestler

Sayfalar

oh my çok çılgın!

29 Mart 2009 Pazar

the wrestler


eveet..
işte yeni bi yeni izlediğim bi filmle ilgili duygularımı anlatma isteğime karşılık başarısız olma seansımda bi aradayız.
the wrestler izledik biz.
pek de bilinçli olmayan bi şekilde seçmiştik kendisini,
açıkçası neden wrestler'ı seçtiniz desen
öncesinde sarfettiğimiz "duydum ben çok duydum baya şey bu film girelim girelim" cümlelerini çıkarır koyarım önüne..
herneyse girdik,
film başladı didi döndü
"aa darren aronofsky'nin filmiymiş bu!" dedi parıldayan gözlerle,
boş boş baktım tabi, bilirsin isim ezberleyemem hiç,
açıklamasını da yaptı "requiem for a dream'in yönetmeni."
uu beybi o zaman oldum ben de..
başladık izlemeye..
bu arada tekrar uyarımı yapıyım biliyosun spoiler filan hiç sallamadan anlatıyorum ne varsa ondan sonra deme spoiler verdin filan diye..
her neyse..
uzaktan bakınca böyle gayet sıradan bi konusu var,
konu gereği şiddet bol bol var,
yarısı striptizcide geçiyo zaten kadın kız bol miktarda var,
adam biliyo işini böyle film beğenilmiycek tutmuycak ben mi tutulcam dersin,
işte o an gelir ağzının ortasına vururum bi tane..
gerçi demezsin o kadar yüzeysel insanların okuduğunu sanmıyorum beni,
çoğu arkadaşım zaten..
ama cidden, bunu söyleyebilicek insanlarla tanıştım..
biraz daha yaklaşıp bakınca aslında olay bambaşka,
bi zamanların ortalığı kasıp kavuran güreşçisi randy'yi,
20 yıl sonra,
artık hiçbişey eskisi gibi değilken izliyosunuz..
eskisi kadar ünlü değil,
beş kuruş para kazanmak için çalışıp çabalıyo,
eskisi kadar güçlü, sağlıklı değil
artık yatağının başında kutular dolusu ilaçla uyuyo,
gözleri eskisi gibi kuvvetli değil,
kulağı da,
ama en önemlisi artık kalbi daha fazla yorulmamalı
bu yüzden o ondan vazgeçmek istemese de
zamanında ondan başka hiç kimseye ihtiyaç duymadığı dostu,
tek iyi olduğu şey güreşten vazgeçmek zorunda (mı acaba?)..
düşün bak,
bi ailesi yok,
kızı onunla görüşmek bile istemiyo,
tek arkadaşı iki de bir aralarındakinin iş ilişikisinden öteye gidemiyceğini söyleyip duran bi striptizci,
yani yakın olmak istediği daha doğrusu yakın olmaya ihtiyaç duyduğu iki kişi tarafından sürekli itiliyo..
ve artık güreşi de bırakmak zorunda
çok kötü bi durum değil mi?
evet işte randy'de böyle düşünüyo
ve "what the fuck!" diyo..
kendine yeniden ringe atıyo..
kendisinin izlediğimiz son dövüşünden önce yaptığı konuşma içini buruyo insanın,
fonda sweet child of mine,
randy ringde kuvvetinin son zerresine kadar şova devam ediyo,
tam yıkıldı derken yandaki iplere tırmanıyo ve kendisini ram jam yaparken görüyoruz..
sonra ekran kararıyo, bi kaç saniye sessizlik,
ardından müzik giriyo ama jenerik akmıyo,
tamam işte kandırmaya çalışıyo,
film bitti diye korkutmaya çalışıyo bizi diye düşünürken,
yazılar kaya kaya gelmeye başlıyolar..
işte tam bu an "nabıyo bu ya?" dedim,
sinirlendim baya bi darren insanına çünkü hiç sevmediğim şeydir filmin sonunu seyirciye bırakmak,
o kadar senaryo yazdın sonunu da yazsaydın gibi yüzeysel bi yaklaşım sergilerim bu konuda,
bu sebepten didi'nin "kaç puan?" sorusuna tam puan dememiştim,
ama adam gibi oturdum,
40 dakikalık otobüs yolculuğu süresince gözden geçirdim filmi tekrardan,
evet yani filmin öyle bitmesi gerekiyodu ve adam da öyle bitirmiş,
o yüzden kararımı değiştirdim tam puan xD

ayrıntılara gelicek olursak;

*ben film boyunca Guns N' Roses dinliyomuş gibi hissetmiş olsam de yok öle bişey, sürekli Guns N' Roses çalmıyomuş.. ama cidden öyle hissettim çok fena..

*Mickey Rourke çok tatlı bi adammış, ben bugün öğrendim bunu, dedem olsun benim..

*İtfaiyeci seven kızcağız vardı, çok çılgındı.. odası görülmeye değer cidden..

*80'ler süperdi.. 90'lar bokum gibi, karı kılıklı Cobain gelip herşeyi mahvetti temalı konuşma kopardı..

*Evan Rachel Wood çok uyuzdu, iticiydi.. ayrıca o kız güzeldi bi zamanlar, çirkinleşmiş sanki biraz..

şimdilik bu kadar o zaman.
yaşlılıkla ilgili duygularım da perçinlendi ayrıca.


bunu nası unuturum editi: bi de bu şarküteri bölümünde çalışmaya başladığında koridor gibi bi yerden geçiyo, böyle kapıdan geçince şarküteri bölümüne çıkıcak.. o sırada arkada ringe çıkarkenki sesler filan var.. filmin en şahane sahnesiydi.. ohaa, çok fena olmuş bu dedirtti..

0 küçük şişe sallanıyor: