siyah ve mağrur

her zaman haksızın, ezilenin yanında olan,
maddi manevi desteğini esiregemeyen ben yine çok büyük bi haksızlıkla savaşmak adına burdayım..
burun dolaylarında üretilen mukuslarımızın biricik yoldaşı burun kıllarımızı savunmak adına burdayım..
şöyleki saç adı verilen, hiçbi amaca hizmet etmeyen ne idüğü belirsiz, münasebetsiz kıllar insanlar tarafından ilgi ve beğeni topluyo,
hatta çoğu zaman boyanmak ve çeşitli kozmetik ürünlerle bakımları yapılmak suretiyle şımartılıyoken,
haşince yolunan, yerinden yurdundan edilen zavallı kılcıkları,
ve bu kılcıkların en önemlisi burun kıllarını savunmak adına burdayım..
onlar ki cefakar,
onlar ki fedakar,
onlar ki hiç bişeyden şikayet etmez..
saçsız bi insanın saçlı bi insandan hiç bi farkı yoktur,
saçlarını kestiğin ya da kazıttığın anda en fazla vücudun kafa bölgesinde aşırı soğukluk hissi yaşarsın ki bu da alışkanlıktan gelen bi şeydir..
peki ya burun kılların olmasa?
ben söyliyim; toz toprak dolar o üst solunum yolu..
üst solunum yollarının toz toprak dolmasını ister miyiz?
istemeyiz..
peki ya o zaman neden burun kıllarımızdan utanıyoruz ha?
haydi o zaman burun kıllarımızla kucak kucağa vermeye!