yortu da ilginç bi kelime aslında

ilk defa bugün burnumdaki koku alma aygıtcıkları çabuk yoruluyo diye sevindim.. şimdi şöyle yanımda oturan çocuk fena ter kokuyodu.. en arka beşlideyiz bu arada biz, sonra şöför klimamsı hava üfürücü bi aygıt açtı ama zaten katlanılabilir mikatrı çoktan aşmış olan koku partikülcükleri iyice yayıldı, saçlarım dahil olmak üzere her tarafımı sardı.. kaçıcak bi yerim yoktu.. bende kafamı kucağımdaki çantaya bastırıp bekledim, bekledim, bekledim.. ta ki artık koku alamayana kadar.. teşekkürler burnumun çabuk yorulan koku alma aygıtcıkları...

resmen feysbukumda iletisinden ekonomi yorumu yapan biri ekli.. şirketler mirketler diyo.. yanlış yerdesin bebeyim, cnbc-e gündüz kuşağına alalım seni diyesim var ama tanımıyorum da kendisini.. nerden eklemiş(im), niye eklemiş(im) onu da bilemedim..

bi de biri de bugün benim doğum günümmüş kutlayan, kutlamayan herkese teşekkürler yazmış.. hayır doğumgünü kutlayana teşekkür et tabi de kutlamayanlara niye teşekkür ediyosun.. anlamlandıramadım açıkçası..

ayrıca bugün ilk derste hoca norveç'in şarkısını beğendiniz mi? diye sorunca bütün kızların çocuk çok tatlıydı demesi de ayrı bi güzeldi..

itiraf ediyorum dün biraz televizyon karşısında ölüm tehlikesi geçirdim.. ya da near death experience diye de tanımlayabiliriz.. şimdi bu puan verme zımbırtısında sıra ingiltereye geldiği sırada ben böyle elimde kumanda yayık yayık izliyodum.. bi an zihnimden hay anasınııı brad pitt'i çıkarmışlar.. gibi bi düşünce geçti ama hani 0,33 nanosaniyede filan, hemen ardından oha brad pitt nalaka? dedim ama bu kumandayı yere düşmekten kurtaramadı pek tabii.. bu duncan'a ne kadar çok benziyo şeklinde sesli bi beyanatta bulundum.. sonra heycanlandım aaa duncan bu yaa ne kadar benziyo oha o bence filan dediysem de kardeşimin kayıtsızlığı coşkumu oldukça kısa kesmeme sebep oldu.. evet oymuş.. hey gidi küçükken pek severdim, sen de sevmez miydin?

**dankınceyms**

böyle işte bi de bugün ismail hoca (dersanedeki.. ne zaman ismail hoca desem dersanedeki diye belirtme ihtiyacı hissediyorum farkındaysan öünkü okuldakiyle karıştırılması riskine giresim yok hiç) tam anlamıyla gerard butler'ın ps:i love you'daki tatlılığı tadında bi tatlılıktaydı.. didi'ye söyledim evet dedi, dilşut'a söyledim yok bee nalaka dedi.. ama bence öyleydi.. gömleği filan..