A hole on the toilet wall: bir küçücük sazancık varmış

Sayfalar

oh my çok çılgın!

29 Kasım 2008 Cumartesi

bir küçücük sazancık varmış

odada ders çalışmak için cırmalarken kardeşceğizim yanıma gelip babam seni çağırıyo dedi..
zihnimde "kesin bilgisayarı istiycek.." isteksizce salona doğru ilerledim..
babam - sana aldığım kitabı okuyamıyomuşsun
ben - he ne ne kitabı yaa?
babam - kitap ingilizce aldın ya..
ben - yoo çoktan bitti o..
babam - yoo anlamıyomuşsun.. zorlanıyomuşsun okurken filan..
ben - yaa ne alakası var okudum hemencecik bitti bile ne alaka..
babam - bitti de anlayarak mı bitti? yoksa bitsin diye mi okudun?? öyle diyolar anlayamıyomuşsun.. indirect speech filan varmış..
ben - baba yaa allasen ben diyorum boğaziçi, ingiliz dili ve edebiyatı, shakespeare diyorum sen diyosun indirect speech.. neyini anlamıycam..
kardeşceğizim - yaa saf mısın sinirlendirmek için söylüyo işte..
babam - ne bi tane almıştım onu okuyamadı ama..
ben - baba gitmişin ben hur'u almışın ben onun türkçesini versen okuyamam.. her neyse ortamı terk ediyorum.. meşguliyetlerime dönüyorum ben..


allam yaa.. iyi ki var ya klasik o, okuyamıyorum dedik..
ama suç benim değil..
paragraf paragraf tasvir var kitapta..
hayır bunu geçtim be adam sen nerden biliyosun indirect speech'i..
gece gece..

0 küçük şişe sallanıyor: