ahah resmen fen derslerimiz hafta içi..
bu her ne kadar haftanın dört günü okul çıkışı dersaneye gidiceğim anlamına gelse de haftasonları altı saat ders yaptıktan sonra fen dersi görmekten, gezmeye, arkadaş görmeye vs. zaman kalmamasından çok çok çok daha iyi olduğu için mutluyum..
bi tek damlayı sadece pazartesileri görebilicem :/
üzülüyorum buna ama en azından haftasonlarım var hala..
o da olmayabilirdi..
herneyse bugün neler oldu bakalım..
pek bişey olmadı aslında..
bütün gün matematik ödevi yap,
edward diye gezin dur..
hep aynı şeyler..
bu arada dilşut'u da sonunda zehirledim..
o da kendini edward'ın cazibesine kaptırmış vaziyette..
mutluyum, benim çektiğim acıları o da çeksin..
o da anlasın var olmayan birine aşık olmanın ne olduğunu xD
şizofren muamelesi görüyorum resmen. xD xD
onun dışında okul çıkışı gizem, ben, didik, didiklere gittik.
ömrümde yedğim en güzel tiramisuyu yedim,
sonra çıktık geldik işte..
hala yazmam gereken üç duygusal mektup var ama ısrarcıyım gitmiyorum bi yere..
ve işte bu haftadan bir seçki:
"bebek çıkması.."
"yaa şemsiyemin ıslanmasından hiç hoşlanmıyorum.."
*büşra'yı din dersinde ağlatmamız.
"yaaa edward'ın şeyine hastayım.." - aslen devamı gelicekti ama burda biraz uzun bi es verince olay tamamen farklı boyutlara taşındı..
"benim bacaklarım güzel bi kere" - otobüste, yüksek sesle.. akabinde bütün gözler üstünüze çevrilir..
ilk planda aklıma bunlar geldi..
ekliycek varsa ekleyebilir.. xD
oh my çok çılgın!
4 küçük şişe sallanıyor:
şemsiye cümlesi favorim xD
"hacı siz gidin ben kayboldum."
[alıntı: emre-21.10.08]
sünger bob'u al didi sünger bob'uuu all :)
ahah o tam saflıktı ama xD
Yorum Gönder