A hole on the toilet wall: el

Sayfalar

oh my çok çılgın!

27 Ocak 2009 Salı

el

"...peki ya geçmişin gölgesinden kaçabilir misin?" bu hangi filmin kitabın arkasına yazsan kabul görücek klişe cümleyi şu sebepten yazdım..
kaçılmıyo cidden..
ben bugün otobüste bunu gördüm..
neysen osun olmuyo yani..
şimdi bindim otobüse yer yok ayaktayım orta kapının yanındaki cama sırtımı vericem dolunca rahat olucak hesapları yapıyorum..
yanımda da "gerizekalı görünümüne bakıp dememiz beklenen koca gözlü, dizaltı etekli sinema filmi kızı" olmaya özenmiş böyle saçları kırpık kırpık kısa kesilmiş ve hakkını yememek gerek harika bi kızıl tonu saçlı bi kız var..
böyle düğmeleri boynuna kadar iliklenmiş konseptle uyumlu bişi var üstünde..
bakıyosun olmuş yani..
elinde de kocaman o siyah dosya şeylerinden yani bişiler de çiziyo hanım..
buraya kadar sorun yok istediği insan olmayı başarmış..
yakışmış da..
böyle düşünüyodum taa kiii telefonu çalana kadar..
hayır zil tonunda filan bi sorun yok
ya da kızın konuşma şeklinde de..
sorun kızın genleri..
telefonu açmasıyla birlikte ortaya çıkan kocaman, tombul parmakları
ne şu an olmaya çalıştığı 'küçük fransız filmi kızı'na
ne de o kız büyüyünce olması beklenen 'çekici hiç bi yanı olmayan, karanlık yatak odasının camından bakarken sigara içip titreyen ellerine bakıp yıllara lanet okuyan sütyensiz muşmulamsı fransız kadını'na uygun değil..
o eller ki sarma sarmak isteyen,
köfte yuvarlamak,
baklava açmak isteyen balık etli türk kadını elleri..
dirseğine kadar burma bileziklerle doldurulması gereken bi kolun elleri onlar..
hayır hiç mi farketmedin be kuzum..
annem hep der zaten insanın ellerine bakıcaksın diye..
gerçi onu yaşını anlamak için diyo ama bu konuda da oldukça geçerli bence..

0 küçük şişe sallanıyor: