A hole on the toilet wall: halbuki evde pineklemek istemiştim

Sayfalar

oh my çok çılgın!

26 Mart 2009 Perşembe

halbuki evde pineklemek istemiştim

eveet..
geldim eve..
beklediğimden farklı bi günceğiz oldu..
ben evde yayık yayık soru çözerken annem de pasaport için gerekli belgeleri toparlamak için dolanıyodu..
sonra saat iki buçuk gibi telefon çaldı,
annem "büş çabuk gelmen lazım, kimliğin gerekiyo.."
hızlı hızlı giyindim,
koşa koşa otobüse bindim annemlerin okula gittim,
bi yandan da sinir oluyorum "bi gün de şuraya gelmiyim yaa.." diye,
girdim neyse öğretmenler odasına..
"uu annen gitti, hiç uğramaz oldun.. annesi gelince nası geliyo hemen de.."lerin hemen arkasından,
"önceden annene benziyodun artık değişmeye başlamışsın..", "babaya benzemiş..", "halaya da benziyo biraz.."lar geldi..
ordan çıktık merdivenlerden inerken müdür yardımcısı "seyhan bey" gördü beni,
"gitgide annesine benziyo.." şeklinde bi yorumda bulundu..
kendimi bildim bileli şu muhabbetlerin ortasındayım,
17 yıldır karar veremediler bi türlü kime benzediğime..
otobüs durağına yönel,
gamze'de dur, ev poğaçası al,
for you'ya gir aradığını bulama,
otobüse bin,
yandaki çocuğun ipod shuffle'ından süzülen müzik eşliğinde,
çaktırmadan yılışan arkadaşın pençesine düşmüş kızın acısını izle,
in,
ne kadar akbil kaldığına bak,
bakırköy'deki for you'ya gir,
orda da aradığını bulama,
şok'a gir,
orda bul. (finally!)
dersanede didi var,
beş buçuğa kadar takıl,
sonra biyoloji dersi.
her zamankinden daha çabuk biten dersin ardından elif hocaya uğramaca,
ve evet kendisini çok seviyorum,
ardından durağa gidip 20 dakiak beklediğim ve sıranın başında olmama rağmen binemediğim otobüsten sonra gelicek otobüse binip eve geldim ki bu konuyla ilgili küçük bi öykücük yazdım onu da yayınlıycam birazdan..
bu kadar..
şimdi de patates kızartması yiyoruuum..

0 küçük şişe sallanıyor: