geç buldum erken kaybettim

bugün dersane resmi olarak bitti.. yani tabii etüttür şudur budur devam edicek ama son haftasonu dersimizi yaptık.. bu kadar üzüleciğimi tahmin etmiyodum ama belli olmuyomuş demek ki..
aslında üçüncü derse kadar farkında değildim bu gerçeğin ama ismail hoca bitti artık'a getirince, yavaş yavaş kapanışa doğru yönlendirince bünyeleri böyle bi fena oldum.. (hatta geometri dersinde etkin hoca apsis'e ordinat'a göre simetriler alırken benim gözlerim hafiften dolmakla meşguldüler) son iki ingilizce dersinden sonra biticek; ki sonuncusu da aslında sene başından beri hem duymak için ölüp bittiğimiz hem de nolur o gün gelmesin daha dediğimiz ismail hocanın veda hutbesi için ayrılmış durumda.. onu da dinlediğimiz zaman tamamen bitmiş olucak.. şimdi diyebilirsin bu ne be insan dersane bitti diye üzülür mü diye ama o öyle olmuyo işte.. açıkçası insan, muhabbet, geyik gibi şeyleri çok seven ve hatta hayatı nerdeyse bunlar üzerine kurulu biri olarak dersanemi çok seviyorum.. çünkü öyle bi mekan daha yok yani bu kadar çok tatlı insanın bi araya toplanması cidden çok zor.. ama işte dersanenin ne kadar güzel bi mekan olduğunu da son sınıfta anlayınca, ya da aslında son sınıfta anca herkes bu kıvama gelince bilmiyorum orasını, daha tadına varamadan, ortamdan bıkmadan, değişiklik istiyorum ben demeye fırsat bulamadan bitiverdi.. herneyse işte bugün son official ingilizce dersinde ismail hoca feedback filan diye derste neyi sevdiniz şimdiye kadar neyi sevmediniz diye soruyodu bişiler.. konuştuk ettik sonra konuyu ders içinde ilgiliyim ders dışında sizinle takılmıyorum etmiyorum getirdi, merak etmiyo musunuz filan.. biz zaten bu konu üzerinde daha önceden konuştuğumuz için söylediği şeyler beni şaşırtmadı çünkü daha önceden tahmin edemediğimiz sebepler değildi.. ben sizin öğretmeninizim, arkadaşınız/akrabanız/şuyunuz buyunuz değilim durumları ki haklı.. her sene bizim gibi bi sürü öğrencisi oluyo elini verse kolunu kaptırır ki gayet o kol kapılır yani, daha ismail hocayı sevmeyen görmedim, anlam da veremem zaten.. asıl sorun da bu aslında herşeyin harika olduğu bi ortamı/birini bırakıp gitmek istemiyo insan.. bu kadar çok ismail hoca ismail hoca dememin sebebi de sadece onu çok seviyorum filan değil.. içlerinde en mesafeli duran o olduğu için, diğerleriyle dışarda da muhabbetimiz olduğundan bi sorun yok tekrar gittiğinde devam eder ama ismail hocayla bütün muhabbet ders içinde olduğu için ve bi daha da dersine girme gibi bi durum olmadığı için bu biraz insanın sinirini bozuyo.. bu arada bak aklıma geldi amma seviyo bu hoca milleti sorunlu öğrenciyi yaa.. bağı öğrenci kurunca daha çok hoşuma gidiyo, bi kaç kişi var öyle dışarda gelip bana derdini sorunlarını anlatan.. bu sadece bugünle ilgili bişey değil, daha önce de bi sürü kez duydum onlar geliyo her şeyini paylaşıyo, sen hiç bişey anlatmıyosun'u ondan biraz dertliyim bu konuda.. ben buna anlam veremiyorum.. paylaşım denen şey illa kötü mü olmalı yani, insanlar anca dertlerini paylaşınca mı yakın olur birbirine? ben kaç senelik arkadaşlarıma bile dert anlatmıyorum, çünkü anlatıcak derdim yok.. hayatım harika değil hatta belki de sağda solda derdim çok hayatım berbat diye ağlayan pek çok insandan bile daha fazla problemim vardır ama hoşlanmıyorum bunları konuşmaktan, düşünmekten de hoşlanmıyorum, yapı meselesi bi yerde.. oturduğu yerde günlerce zırlayan insanlardan değilim, bi yerde gözlerini silip ee şimdi napıyoruz? diyebilmek lazım.. da başka insanlar kadar kırılgan değilim diye ikinci plana mı atılmam lazım sürekli bunu anlayamıyorum.. herneyse bunların dersaneyle uzaktan yakından alakası yok zaten, öyle aklıma geldi söylemeden geçmiyim dedim..
sonuç olarak sürekli bi yerlere, birilerine veda etmek fazla geldi.. üstelik daha bitmedi, başka şehirler, okullar var daha.. zamanla alışılır tabii..

oh rimelim de kaliteliymiş haa..


bu arada öss'yle ilgili fantastik atılımlar yapma fikrime karşılık didi'nin saçmalama yerine haftaiçilere ismail hoca girmiyo ki dediği de dikkatimden kaçmadı..xD

neyse artık güzel insanlarla, güzel hatırlanıcak, güzel bi sene geçirdik..