önümde saatlerim var bomboş

feysbuk dilini otomatik olarak türkçeye çevirince öyle devam ettim ben de, tekrar ingilizceye çevirmeye uğraşmadım.. ama bu arkadaş (facebook) yüzsüz gibin bana sormadan dil ayarlarını değiştirmiş olmasına bakmadan hata mesajının üzerine oops yazınca sinir oluyorum.. artizlik yapıp dil ayarlarıma karışmayı biliyosun, oopsu türkçeleştirmeyi bilmiyosun. oops ne len, ayy filan yap ne biliyim.

hasta oldum bu arada ben.. ki şu saatte blog yazmamdan anlaman lazım zaten bunu.. boğazım acıyo. sesim bi garip, falan ve filan işte..

pompayı şişeden çıkarmayı beceremedim diye bana gerizekalı muamelesi yapan sucuyu da burdan kınıyorum. suculuk becerilerim çok gelişmemiş olabilir yani alla alla hepimiz her konuda başarılı olucaz diye bi şey yok sonuçta. çoklu zeka kuramı bidi bidi bik bik..

"ya ben asla romantik komediyi sinemada izlemem, para verilmez bence gerek yok"u bütün sinema muhabbetlerinde ilk defa söylermişcesine bi coşkuyla tekrar eden insanlar sizden çok sıkıldım resmen. bi sen akıl edebildin bunu sanki, heyallam.

resmen televizyon geçmişinde saadettin teksoy olan bi milletiz. hiç bi şeye şu gerçek kadar şaşırmıyorum.

başlık da şiir gibi oldu sanki ha.