A hole on the toilet wall: bekliyorum acaba ne zaman "nudity" türkçeye yedirilcek diye*

Sayfalar

oh my çok çılgın!

17 Aralık 2009 Perşembe

bekliyorum acaba ne zaman "nudity" türkçeye yedirilcek diye*

azimli kedi

5 türk lirası değerindeki sebzeli tavuklu dürümümün yarısını okulun çok iyi duygu sömürüsü yapan kedilerine bırakıp geldiğim ve dolayısıyla ilerleyen saatlerinde açlığımı hazır domates çorbasıyla bastırmaya çalışacağım bir akşamdan merhabalar!

tüm hızıyla devam ettirilen büşüyü gerçek bir kıza dönüştürme hareketinin bugünkü ayağında oda arkadaşlarım gayet kız gibi giyinmiş ve süslenip püslenmiş şahsımın sırt çantasını elinden alıp yerine kol çantası vererek bir ilke imza attılar. direnmedim sanma, direndim ama nasıl ki havuza böyle yavaş yavaş değil bi kere de atlarsın ve biter.. değişim dediğini de bi kerede yapıcaksın , öyle yavaş yavaş olmaz diyerek savuşturdular direnişimi. fena da olmadı aslında ama yarın yine siyah montum ve sırt çantama dönüş yapıyorum. hava çok soğuk, biraz ısınsın kıza dönüşme çalışmalarını devam ettiricem söz..

o değil de feysbukta kızın birinin üstünde oynama yapılmış pek karizmatik fotoğrafında gözündeki parlaklı güneş gözlüğünün camından yansıyan cep telefonuyla hiç bir arkadaşının dalga geçmemesi gerçeği beni her geçen gün tüketen ayrıntılardan sadece bi tanesi. bunu komik bulmayan insanlar olmasına anlam veremiyorum!!

yarın inşallah artık new moon'u izliycez de bu yük de omuzlarımızdan kalkıcak, hayırlısıyla rabbime.

bak izlemek dedim de Gran Torino izledik bugün. güzel film ama bazı bazı çok acıtıyo insanın içini.. ona göre sonra nakadar ağladım hacıağ bilemezsin diye gelme bana, bilirim.


*sanattır, medyadır şudur budur derken ingilizce ya da fransızca kelimeleri konuşmasına serpiştirdiği oranda entelleştiğini düşünen insanlardan nefret ettiğimi daha önce de belirtmiştim herhalde. ha bi de onlar yüzünden gelip bana "türkçeyi bozma seni pis ingilizce öğrencisi" temalı nutuklar çekilmesini de hiç iyi karşılamıyorum.

0 küçük şişe sallanıyor: