A hole on the toilet wall: bütün ilişkiler benim dediğim gibi olsa hiç bi sorun kalmazdı bence

Sayfalar

oh my çok çılgın!

22 Haziran 2010 Salı

bütün ilişkiler benim dediğim gibi olsa hiç bi sorun kalmazdı bence


hallo!

malum uzun ve sıkıcı olduğu kadar sıcak olmaktan da çekinmeyen iğrenç bi yaz tatilinin içindeyim. bünye de kendini serin tutmak istiyo tabii ben de minimum hareketle bunu sağlamaya çalışıyorum kendimce. ama sanma ki bi sorumsuz gibi davranıp, çalışan ve üreten türkiye'nin yüzünü kara çıkartıyorum. gerek koltukta en uzun süre ne kadar hareketsiz uzanabilirim denemelerimi gerçekleştirirken olsun, gerek soğuk duvar bulunca direk göbekle daldığım anlarda olsun düşünmekten kaçınmıyorum. "madem kilo veremiyorum bari biraz daha kilo alıp scarlett johansson tandansı mı yakalamaya çalışsam acaba? etli butlu ama güzel vücudu var hatunun" diye düşünüyorum yer yer,  "ama onda meme var. memesiz o kadar kalın kız olmaz ı ıh" diye vazgeçiyorum, "he's just not that into me. yapılcak bişi yok" diye dertleniyorum, sonrasında "ne that'i ulan. that'ini skim. HE'S NOT INTO ME AT ALL!" diye feryadı basıyorum içime içime. ve bildiğin gibi sevgililik kurumunu çözmeye çalışıyorum. kendim bilemiyorum, bilenlere danışıyorum.

geçenlerde yine şurda bahsettiğim şeyden bahsediyoruz didikle yanlış hatırlamıyosam. çünkü benim bi türlü anlam veremediğim bi olay bu, kafam almıyo yani net bi şekilde. bi sürü erkek cinsinden insanın normalde arkadaş olarak hayatta iletişmeyeceği insanlarla çıktığına bizzat şahit oldum/oluyorum. ve anlamıyorum. kendi mantığımı kendi cümlelerimle "sevgili dediğin şey sonuçta öpüşmek, yiyişmek vs. istediğin arkadaşın değil midir? yani öyle olması gerekmiyo mu?" şeklinde ifade etmiştim zamanında. gerçi sonrasında didi "o belgeseli izlemicektin. her şeye dürtülerimiz falan diye bakmaya başladın lan. aşk diye bi şey var" dedi. yeterli açıklayıcılıkta bulmadım, nehir'e yönelttim bu fikrimi. "ya işte ilişkinin dinamiği daha farklı, öyle olmuyo o. arkadaş gibi olmuyosun" diye cevap verdi. hmm olabilir tabii dedim, güzel bi noktadan yakalamıştı. ya da "ilişkinin dinamiği" gibi bi kalıp kullanmasından etkilenmiş de olabilirim şu an pek emin olamadım açıkçası.

aradan geçen sürede unuttum tabii bunu. kamon men! bütün gün aşk meşk düşünücek halde değilim ya. sonra işte bugün şu entry'i gördüm ekşide. ve kafama bi takım sorular takıldı tabii.. neden sevgilimize kakam geldi sen bi çık gez diyemiyoruz? hayır şunu anladım zaten, aman da açık olayım, sevgi dolayım, geçinip gidelim gibi bi kafa yok, ilişki denen şeyin ortasında egolar savaşıyo (it's the klişe that's the klişe a dostlar) ne biliyim arka tarafta bi takım cinlikler olsun ayak oyunları olsun eksik olmuyo. ama ona bi sonraki cümlede gelicem. şu cümle sınırları içinde sormak istediğim şey şu: neden kaka yaptığımız gerçeğini bile saklamak zorundayız? insanların sevgililerini katakulliye getirip yatağa atmaya çalışmasını da anlamıyorum mesela. yoldan geçen kız değil ki abi, direk sor işte. o da direk siktir git bi çay koy desin ya da nerde, ne zamanı dayasın. olmuyo mu öyle? böyle olmalı bence bu işler.


öff neyse yumurta pişirmeye gidiyorum ben.

12 küçük şişe sallanıyor:

nam-ı diğer dedi ki...

büşra sevişelimmi?

dilsad dedi ki...

kamon men. tam anlamıyla platonik aşk yaşama kafasındasın şuan. titre ve kendine gel diyorum ve kaçıyorum:*

Büşra Mutlu dedi ki...

dilşut seni seviyorum kuzum.

didi, sana seni seviyorum demekten biraz çekiniyorum açıkçası.

gürültü dedi ki...

"çünkü benim bi türlü anlam veremediğim bi olay bu, kafam almıyo yani net bi şekilde. bi sürü erkek cinsinden insanın normalde arkadaş olarak hayatta iletişmeyeceği insanlarla çıktığına bizzat şahit oldum/oluyorum."

bunu ben de çözemedim busene.hatta arkadaşlarla kafa kafaya verdik ama ı ıh. bu insanlar nerde tanışıyor nasıl ortak bir şey buluyor ne ara birbirlerine açılıyor??

Büşra Mutlu dedi ki...

hayır hadi ilişki bişi başladı ondan sonra napıyolar. atıyorum çcuk çok yakışıklı mesela, kız da yakışıklı diye aşık olmuş falan. ee sonra. bütün gün amma da yakışıklı sevgili buldum diye bakıcak halin yok. etinden sütünden faydalanıcak desem, yiyiş yiyiş nereye kadar. olmaz, yürümez yani o. yani bana öyle geliyo da yürüyo işte bi şekilde. nası oluyo o onu bilmek istiyorum.

Adsız dedi ki...

gerçekten "ilişkinin dinamiği" şeklinde bi kalıp kullandım mı ben onu anlamadım. sanki "ilişki uzmanı burcu"yum. ne ukalalı yapmışım lan. niye ağzıma iki tane vurmadın büşra :D

bu arada o konuşmayı proficiency başlamadan 5 dakika önce falan yapmıştık, nasıl kafalardaymışız siz düşünün.

büşra, takma gülüm. yaşanarak öğreniliyo böyle şeyler. kafa yormaya gerek yok. hatta "let go" diyorum.

Büşra Mutlu dedi ki...

niye vuruyum olm ağzına, etkilendim orda ben. zaten danışacak bir bilen arıyorum, "ilişkinin dinamiği" diyince bi anda işten anlayan insan oldun gözümde ehe.

yaşayamıyorum ya ondan :D

damla dedi ki...

abi bizim ilişki gayet kakalı osuruklu ben bu işi anlamadım. bizim süperkahraman elimden laptopu kapıp tuvalete koşabiliyo kaka yapıcam street fighter oynamam lazım diye. ya da salıyorum sence kokucak mı kokmıycak mı diyo. düşününce öbür türlüsü daha iyiymiş djkhdhjgd

Büşra Mutlu dedi ki...

ahahaha her zaman takdir ettiğim insanlarsınız biliyosun damla. gerçi salıcam kokucak mı kokmiycak mı sence kısmı biraz iğrenç gbi ama olsun hehe<<

Adsız dedi ki...

len siz hişş noluyor ordaaaa :-)
bende bloglar aleminde (öyle biyer yok ben uydurdum) böyle kokan bir başlık görmedim. resmen yazıyı okuyunca şok olum. yorumu istanbul türkçesiyle yazmış olmamdan belli oluyordur herhalde şoka girdiğim :-))

alemsiniz ya süperrr!

emo (eminin kısaltılmışıdır bu) :-)

Büşra Mutlu dedi ki...

böyle kokan başlık ne yahu? orda koku varsa bizden değil o, ocağı mocağı kontrol et hehe.

Adsız dedi ki...

:-)