A hole on the toilet wall: nezlenin kökü kurumalı

Sayfalar

oh my çok çılgın!

9 Şubat 2011 Çarşamba

nezlenin kökü kurumalı


 naber?

aylar yıllar sonra ilk defa "o kadar yorgunum ki hareket edicek halim yok" durumu yaşadım dün. sabah 9'da hazendar'dan çıkıp maçka (beşiktaş üstünden) ardından taksim yapıp gece 1 civarlarında tekrar hazendar'a vararak enerji düşmanı bi döngü tamamladım. sokaktaki leopar deenli kağıtlarla simit satan simitçiyle başlayan tüketim çılgınlığım itü sosyal tesisleri, simit sarayı, burger, beatles, ghetto, bambi ve evimizin mutfağı şeklinde devam etti. ilk defa teleferiğe binmiş olmamsa günün highlighted kısımlarından biri, başka da var.

yarın da mesela TEDx insanı olma durumum var ki hayat süprizlerle dolu derken bu gibi şeylerden bahsediyo oluyoruz genel olarak. yarın twitterdan ses ediyo olucam canlı canlı heheyt.

annemle kedinin etkileşimlerini izlemek evdeki favori aktivitelerimin başında geliyo. kedinin her sabah saat 6'da annemi oyun oynamaya kaldırmasına karşılık olarak annemin "öpmezsen tavuk vermicem önce bi öp" tavrı (kediye), "efe anne de bi, annee anneee" hali ve evi süpürürken kediyi de süpürmeden geçmemesi tadına doyamadığım ayrıntılar.

yarın sabah 6'da uyanmış olmam gerekliliğiyle önem kazanan bu akşam duş almam gerekliliği gerçekten canımı sıkıyor.

yeni gözlük aldım sonunda. lens almadım. vazgeçtim demiştim. gözlüklerim ve ben biriz, beni gözlüklerimle sevin.

dudaklarım çok acıyo. burnum da. kıştan nefret ediyorum.

gittim o zaman.

2 küçük şişe sallanıyor:

Adsız dedi ki...

hakkaten ya. nerden geliyor bu nezne..


acaba diyorum ki, ıhlamur yada ada çayı satıcıları ile limon üreticilerinin kışın mal satmak için desteklediği gizli bir oluşumun şeysimidir bu nezle? :-)

Büşra Mutlu dedi ki...

sanmıyorum ya, pek çoklarının öyle çirkinli şeyler içmesi için burun/göz akmasından fazlası gerekiyo sanki :) çok kar edemezler.

allahın işi dicem bu noktada hehe