tik tak tik tak tik tak

sabah uyandım..
etraf hala karanlık gibi, benim erken kalkmam lazım tabii 8'de..
oh dedim iyi saat altı filan heralde daha iki saat filan var..
sonra nolur nolmaz diye saate baktım 07.56..
uaah şeklinde ifade edilmiş bi acı..
son 4 dakika hadi bakalım telefonu kenara at ve 4 dakikanın tadını çıkar..
ama işte çok az kaldı bu süre içinde dinlenmeliyim durumu olunca hiç uyuyamıyo insan..
yoksa ben biliyorum dört dakika benim cidden işimi görür..
gerildim bi kere bekliyorum saat çalsın kalkıyım..
saat çalmadan kalkamam mı? kalkarım ama çalsın istiyorum hep yaptığım bi olay yeni değil.
çalmıyo, sağa dön çalmıyo, soloa dön çalmıyo
tekrar baktım 07.59
resmen daha bir dakika var..
ne kadar uzun bi dört dakikaysa artık..
yastığın altına sok telefonu yüzünü yastığa göm, geçicek o bir dakika da şimdi..
ve hooop hoşgeldin tatlı uyku..
sonra nooldu?
telefon çaldı, zihnim dile getirmemi istemiyceğiniz şeylerle doldu..



şimdi de baklava ve sütten oluşan kahvaltımı yaptım dışarı çıkmayı bekliyorum..
hafif bi tırsma durumu var bünyede..
dilşut "korkma sana yapıcak bişi düşmüyo" diyo ama ne biliyim neyle karşılaşıcağını bilmeyince insan geriliyo tabii..
neyse ben polonya'yı fethetmeye gidiyorum..
akşama gelicem..