A hole on the toilet wall: boş bomboş gün

Sayfalar

oh my çok çılgın!

14 Ekim 2009 Çarşamba

boş bomboş gün

merhaba ey güzel insan! resmen yorgunluktan ölmek üzereyim, kafamı dik tutmaya halim yok ama yine de gün blogu yazıcam evet kendisi yazmaktan en çok zevk aldığım şey değil ama bugün içimden geldi.
efenim sabahın 8'inde kalktım, besin değeri pek yüksek kahvaltımı yaptım.
yıkamaya götürdüğüm bardakları koridorda yere düşürdüm, her yeri önceki geceden kalma çay ve zamanında ağza götürülemediğinden bardağın içine düşmüş püsküüt parçacıklarına buladım
bilgisayar başında takılım ettim bişiler, göz kalemiyle gözümü dürtüklerken didik geldi içeri..
hazırlanıcam ve dışarı çıkıcaz saatte 10 civarı bişiler.

biş:dişlerini de göz kalemini sürdükten sonra fırçalayan bi ben varım heralde ha.
didik: üstünü filan değiştircen daha di mi?
b:(yoo gayette böyle gitmeyi planlıyorum bakışı)
d:(hayır yapmamalısın bence böyle şeyler bakışı)
b:yiaa nolucak ki ya
d:üstündeki pijama
b:ilk defa mı pijamayla çıkıyorum sanki sokağa bişicik olmaz, belli olmuyo zaten hem.


bundan sonrasını hızlı geçiyorum pek bişi olmadı.. didikle dilşut derse girdi ben de sağda solda boş boş gezindikten sonra 2'de burs ofisinin oraya gittim. bitmek bilmeyen sıra bekleme safhasında çocuğun biri geldi yanıma

ç: aa biz senle aynı sınıftayız galiba
b: hadi ya cidden mi? belki bi yerlerde filan görmüşsündür. (kendinden o kadar emin ki, aynı sınıfta değiliz canım olsa illa görürdüm tavırları)
ç: hangi sınıftasın
b: adv. f
ç: evet işte diyorum gözüm bi yerden ısırıyo diye.. ben de ordayım
b: hadi ya hiç farketmemişim ben seni, hatırlamıyorum yani (ayucuk muyum? evet)
ç: (pek bişey dememek)
b: ne tarafta oturuyosun, arka taraflardaysa görmemiş olmam çok normal, göremiyoruz arka tarafı biz önden (ayıbını düzeltmeye çalışan insan bu oluyo )
ç:hii arkadayım.. (falan filan diye devam eden bi konuşma)


işte bu zoraki konuşmanın ilerleyen kısımlarında bi yerlerde arkadaş uluslararası ilişkiler okuduğunu söyleyince telefona not düşmüşüm:
uluslararası ilişkiler de şey gibi hani çinde tabak boşaldıkça ev sahibi doldurur falan filan..


herneyse saatlerce bekledikten sonra içeri girdiğimde aldığım tek haber kyk'dan burs alınca okulun başarı bursunu kestiği oldu ki bu da bünyemde ayrı bi sinir yarattı.
ömrü hayatımda bi kere bi şey başarmışım bunun da sefasını süremiyorum arkadaş bu nası bi şey? başka yerden burs alınca kesiyoruz. nedenmiş? herkes burs alsın. benim ondan daha iyi olmam ne halta yaradı pardon?

herneyse sonra kantine attım kendimi. didikler geldi falan filan..
çıkışta oyun kulübünün şeysi vardı ünsal sanırım camda gelicekleri bekliyodu. gitsek mi gitmesek mi? gitmeyelim.. tam yokuş çıkarken vazgeçtim ben gitcem napıcam ki yurtta bu saatte? kulüp odasına girdikten sonra aslında çok uykum var, yurtta pijama falan filan ne şahane hemen ardından ünsal'a görünmeden ortamdan kaçış, adeta hiç gelmemişim gibi oldu.
sonra da bu sıkıcı ötesi uzun yazı.
uykum var ha.

0 küçük şişe sallanıyor: