linolyum

ben neden bu sabah erken kalkmıştım ki diye düşünürken sonunda linoleum'u dinliyceğimi hatırladım ki bu yaklaşık 1 saatimi aldı. hayırlısı. dinliyorum bu arada. Linoleum az önce bitti. mortar grind çalıyo şu an. linoleum pos değil de incubus şarkısıymış gibin başlıyo. ama güzel şarkı hoşlandım kendisinden. böyle heyecan yaptım falan bişiler.

mortar grind'a oha demek istiyorum. bundan da çok hoşlaştım ama bu da pain of salvation şarkısı gibi değil. ama güzelmiş baya ve açıkçası gone için heyecanlanmaya başlamadım desem yalan olur çünkü herkes onu pek bi beyenmiş bişiler. sevdim mortar'ı da.

if you wait.. bekledim ve gone başladı.

ahah işte bu tam bi pos şarkısı. yani pos şarkısı olduğu anlaşılıyo. ama 2:25'deyim henüz çılgın atmışlığım yok o ayrı. aha şarkı bitiyo hayalim kırıldı. hani gone süperdi, hani çok gazdı. daniel'i kalın sesli pek bi seviyorum o ayrı.

hair.. human hair.. as a bonus track? bu fikir hangisinden çıkmış bunu bilsem bi de.. heyallam. ep'nin en güzeli, inci tanesi bonus track b'dir arkadaşım. ötesi yok.

yellow raven. orjinalini dinlemedim amma velakin bu güzel. baya güzel. şahane.

vee bitti. didi'nin dün bütün gün huysuzlanmasının sebebini gayet güzel anladım. efenim burdaki şarkılar pos şarkısı gibin değil. bi tek gone öyle ki çoğunluğun aksine ben de gone da ilginç bi şey göremedim. bi de daniel insanında 234567890 farklı ses çıkabiliyo malum. bu albümde çoğunlukla o alışık olmadığımız seslerden var, bi gone'daki ses tanıdık, evet daniel bu dedirtiyo ki malum her bi yanı gone sevgisi sarmış durumda zaten. bi şeyler daha var aklımda ama onları yazmıycam. müzik blogu mu burası!? her neyse mortar grind şahane.