A hole on the toilet wall: i'd love to

Sayfalar

oh my çok çılgın!

25 Ocak 2011 Salı

i'd love to



olay aslen realizmle pesimizmin aynı şeyler olmaması.

sabaha kadar çeşitli akrabalarla çeşitli alkol ürünlerini kombinledim. halamlarda başlayan içmece tavrı, ananemlerde rakı bardağı bulamayıp ayran bardağında rakı hüpletmemle son buldu. söz konusu rüyaya kaynaklık eden bilinç ve altındakiler hakkında cidden bi fikrim yok.

artık daha fazla inkar etmeye çalışmanın bi alemi yok, yeni bi telefon ve hatta yeni bi bilgisayar almam lazım. bilgisayar biraz daha ertelenebilir ama telefon artık zorunluluk çerçevesine girdi sayılır. şubat ayı içinde imkansız gibi ama mart'ta buna bi miktar para ayırabilirim gibi geliyo. ya da parası fazla gelen falan varsa, 2. kuzey'e hediye kabul ediyorum.

günlerden salı. hadi bakalım.

bazen gerçekten sinirleniyorum. hem de öyle böyle bir sinirlenmek değil. kocaman kocaman şeylere amaaan sktret diyebilirken çok daha küçük görünen şeylerle alakalı bünyemde biriktirdiğim öfke açığa çıkınca bilmeyende şok etkisi yaratıyo, töbeallam noluyo hali yaratıyo, that's so not büşü durumu yaratıyo. ama durum öyle değil, insanların uyumlulukla aptallık arasındaki farkı göremeyişinden hep.

flamingo'daki bütün şarkılara teker teker aşık olmadan vazgeçemiycem galiba bu albümden. hard enough ve playing with fire'ın ardından şimdi de right behind you'ya takıldım. hoy allahım, flamingo'yu başıma saranlara sevgilerimi iletiyorum buradan, günlerdir başka şey dinleyemiyorum nerdeyse.

öte yandan şimdilerde ayıla bayıla dinlediğiniz kimbra kankamın bundan 2 ay kadar önce "next big thing" olarak avaz'da kendine yer bulmuş olması var ki resmen içimin yağlarını eritiyor.

tumblr'ı cidden sevdim, bunu beklemiyodum.

0 küçük şişe sallanıyor: