A hole on the toilet wall: şeytani kedi canıtın

Sayfalar

oh my çok çılgın!

2 Şubat 2011 Çarşamba

şeytani kedi canıtın



höllöğ.

the fountain'ı daha yeni izledim ben inanmazsın. evet puh bana, ayıp bana falan falan ama napiyim kanke sinemayla enteresan bi ilişkimiz var. some kind of love-hate relationship. kurcalamıyorum artık. her neyse. film zaten çok güzel de soundtrack albümü de can almıyo değil. belirtmeden geçemedim.

büyüdükçe hassaslaşıyorum galiba. bu bi sorun.

babam küp şekerin çayı toz şekerden daha çabuk soğuttuğunu iddia ediyo, ne derece doğru bilemiyorum tabii, oturup karşılaştırmaya kasmadım.

o değil de insanın hocasının sorumluluk nedir bilmemesi ayrı bi dert. notlar açıklanalı yıl olmuş, sistem kapanmış hanımın anca aklına geliyo notları haber vermek, onda da telefonla aranıp "neden final paperını teslim etmedin?" diye sorduruluyorum. ellerimle verdim o paperı, sen kendini biliyosun, biz de seni biliyoruz. kaybetmişim demiyo da.. salak ya yemin ediyorum gerizekalı bu kadın.

bugün telefon görüşmesi yapmak istemiyorum. mail iyidir.

kaçtıms

1 küçük şişe sallanıyor:

Uğur ! dedi ki...

yerim kedi canını uyyyy diyen harun yahyanın kulakları çınlasın