oh my çok çılgın!
28 Ocak 2013 Pazartesi
Oh girls just wanna have fun
Dilşut'u yolcu ettim sayılır bugün. Birbirimizi görmediğimiz 5 aydan sonra, birbirimizi görmeyeceğimiz bir başka 5 aydan hemen önce Hakan'ın iğrenç menemenlerine (melemen?) ekmek bandık. Kuzum.
Bugün tramvayda düşündüm: Sahtecilik yönetimi diye bi şey olmalı. Sahtecilikten kastım naylon fatura falan değil tabii, sahte ürün kullanmak. Dünya üzerindeki en nefret ettiğim ulaşım aracı olan tramvayda, İstanbul'un görmekten en bi tiksindiğim noktaları arasında tıngır mıngır ilerlerken bütün sistemi oturttum ve ucuzcu hanım kardeşlerime anlatmaya hazırım. Çok basit: Zara'nın, Topshop'un bişilerini git al pasajlardan mesela, ama tabanı kıpkırmızı ayakkabıyı satın alma paçozluğu gösterme gözünü seveyim. Hepimiz biliyoruz 200 lira öğrenci kredisiyle Louboutin satın almadığını. Azıcık gerçekçi ol bebeğim.
Pişmanlıklarım var çocuklar, yiğitliğime bok sürdürmemek için ebeveynlerime ses etmiyorum ve fakat her yeni gün yepyeni bir "neden edebiyat okuyorum ben?" haykırışıyla başlıyor. milestone'lar istiyorum ben, onu da yaptım, hop bunu da vurdum demek istiyorum. 19. yüzyıl kadınının romanlardaki yansıması benim neyime?
0 küçük şişe sallanıyor:
Yorum Gönder