sinirlerim bozuk :/

sabahın erken saatleri itibariyle varlığını sürdüren sırt ağrım ve günün ikinci yarısında ortaya çıkan mide ağrımın bünyemde yarattığı sinir bozukluğu gülay hocanın "bundan sonra her gün bi perdenin provasını yapalım" demesiyle doruk noktasına ulaştı. hayır zaten haftada üç gün görüşebiliyoruz -ki bu bile normal şartlarda yeterli değil- iyice saçmasapan bi durum olucak yani.. zaten tiyatro olayına girdiğime pişman oldum gibi bişey oldu yani.. tamam eylenceli filan ama ne biliyim diğer tarafta da damla ve gizem var ki onlara olan düşkünlüğümü herkes biliyo.. bi de tiyatroda ne biliyim yaa iyi insanlar hoşlar filan ama sıkıyo bi yerden sonra küçük oldukları çok belli yani.. dilaraya kızıyodum mızmızlnıyo diye sanki zorla getirdiler kendi katıldı diyodum şimdi onun gibi oldum bende.. demek ki neymiş ne oldum değil ne olucam dicekmişiz.. herneyse gidip ben istemiyorum diyemiyceğim - daha doğrusu demiceğim için bu moktan duruma bi çare bulmak gerektiğini düşünüyorum.. hayır zaten ne zamandır görüşemiyoruz, haftasonları buluşsak desem dersaneler zaten uzak, her hafta taksime izin alamıycağıma göre ve çoğu zaman param olmadığı gerçeğini de göz önünde bulundurursak ayda yılda bi mümkün oluyo ki gizemle zaten devreler uyuşmuyo onunla buluşma görüşme şansı zaten yok :/ herneyse işte ben bu düşüncelerle eve geldim bu arada hala midem ağrıyo.. emre (bkz:. dünya üzerindeki en döt kardeş) pc başında - ki saat 7.30 ben oturuyorum o saatte - kalkmamakta direniyo..
zaten sinirlerim bozuk direk gözlerim filan doldu.. sonra arkadaşa bağırdım aslında daha çok duygularımı ifade eden bi çığlıktı.. herneyse kalktı işte buradyım yazdım...
ama cidden sinirlerim bozuk.. gülay hocaya kızamıyorum çünkü haklı çalışılması gerek.. ama öbür türlüsü de bana dokunuyo..
billy howerdell'in sesi bile sinir bozucu geliyo şu an :/