aym lovın it

ne zamandır gün blogu yazmıyodum yazayım hele..
gerçi saat 11 olmuş günü mü kalmış artık da neyse..
sabahın kör vakti kalkıp dersane yollarına düştüm..
otobüse de binicem ama kendi akbilimde para yok annem zaten harçlık bırakmamış giderken züğürt hallerde aldım kardeşceğizimin akbilini..
otobüse bindim ama şöför çocuğun birine nası bağırıyo..
almış akbilini vermiyo senin değil bu kullanamazsın diye..
durumu kavrayınca öyle bi kapatmışım ki akbilin üstündeki resmi inan hani mandrake filan görse para verir gel seni yetiştiriyim ilüzyonist ol sen diye..
her neyse işte bindim gittim dersaneye,
en son dün akşam güncellenmiş bilgilerimin güncelliğini yitirdiğini öğrendim..
neyse kader kısmet..
girdik derse, konu bitti,
serhat hoca öss'de şunu yapın bunu yapmayın şunlara dikkat edin dedi..
sonra etkin hocayı bulup soru çözdürdük..
yemek yemeğe sbarro diye bi yere gittik..
gıda alışı sırasında sercan bey'in biricik kuzeni tatlı kişilik alper abisini gördük,
ama o bizi görmedi..
yanında da gruplarının özge'si olduğunu düşündüğümüz bi kız vardı ki kendisi çok minikti,
bi de uzun saçlı bi adam ki kendisinin de saçları çok güzeldi..
capacity'de ne işleri var be? sorusunu, yalnız burda onların farkına varmış olan tek insanlar biz olabiliriz biliyosun di mi? izledi..
günlük metalci görme kotamızı doldurup dersane yolu tuttuk yeniden..
ama sanma ki soru filan çözdük,
kantine gidip muhabbet bişiler..
sabah güncelliğini yitirdiğini öğrendiğim haberin bu akşam tekrar güncellenmesini sağlıycak bi şeyler..
dersane sevgisi, hayır yani şunca zaman sadece geometriciyken tam dersanenin biteceği sırada etkin hocayı da çok sevilenler listesine sokmuş olmam gitme eylemini daha da zorlaştırmaktan başka bi işe yaramıyo şeklinde sızlanmalarım..
böyle bi gün..