ruhuma sağlık

4 günde toplam aldığım katı gıda: bi adet kaşarlı tostun ortası, 2 yemek kaşığı kadar patlıcanlı yemek, bi o kadar makarna, 3 köfte (4'e dalmaya niyetlendim ne var ki olmadı) toplamda yarım ekmeği anca bulacak kadar ekmek ve içine kakıttırılmış peynir. bunu dışında kola, soda, çay ve meyve suyuna abanmak şeklinde özetlenebilecek dünyanın en saçma beslenme şeklinin sorumlusu sürekli bulanmakta sakınca görmeyen midem. (damla bunu görüyosan genco'ya ses et, sanırım öngörüsü gerçek oluyo, ikinici bi mary vakası yaşanıyo. adam peygamber falan olabilir hehe) ben de ulan madem bişi yemiyorum o zaman üç beş sevap kazayım kafasıyla tekrardan oruca daldım bugün. dalmaz olaydım, zaman geçmek bilmiyör. bak hala 3 saat var. hoh.

 bu yazın bana getirisi Gece ve TNK oldu. saygılar.


o değil de bütün ev ahalisin benim odamda yaşaması gerçeği karşısında o kadar çaresizim ki. biraz daha geriden bakalım. geçen sene, üniversiteye başlamamla birlikte "sen zaten evde kalmıyosun artık" bahanesiyle evin en dibindeki, loş ve insandan uzak güzelim odama kardeşim tarafından el kondu. çünkü artık onun öss zamanıydı ve kendi halinde rahat ve huzurlu bi ortamı olmalıydı. hem belki odam ona da uğurlu gelirdi (öff care bears kafası) sonra bu çocuğun bilgisayarını da benim odama kakıttırdılar. sonuç: babamın odamda takılması, dolayısıyla annemin de takılmacaua yanımıza gelmesi falan. hee bi de kardeşceğizimin öbür odanın loşluğu şusu busundan sıkılıp gelip benim odamda ders çalışmaya başlması. oturma odasından hallice.. ondan sonra sen neden telefonla konuşucağın zaman arka balkona kaçıyosun? özel hayat mı bıraktınız mnkym? bak yine sinirlendim.

şu an resmen kitap okumuyorum. kitabım yok yeey.

şu dünyada nası olduğunu anlayamadığım şeylerden birisi de karikatür abi. şimdi bi adamı çiziyosun, ama kendisi gibi çizmiyosun, orasını burasını abartıyosun başka başka çiziyosun ama yine o adama benziyo. çok gizemli bence, çok şaşırıyorum buna.

hayvanlar da çok garibime gidiyo aslında. böyle yumuşacık tüylü falan. bildiğin saçma.