A hole on the toilet wall: topraklamanın ne işe yaradığını bildiğim bi zaman mevcuttu ne var ki o zaman bu zaman değil

Sayfalar

oh my çok çılgın!

2 Eylül 2010 Perşembe

topraklamanın ne işe yaradığını bildiğim bi zaman mevcuttu ne var ki o zaman bu zaman değil



ekşinin sadece tek bi faydası varsa o da hiç tanımadığın insanlarla saatlerce dertleşebilicek ortamı sağlaması derim. gece gece melankolinin dibine vurduk.



kedinin yüzümüzü gözümüzü çizik ve ısırık içinde bıraktığı doğrudur. ne var ki korkunç sevimliliği karşısında herhangi bi tepki veremiyor, al kuzum sen yeter ki mutsuz olma diyip elimizi kolumuzu huzuruna sunuyoruz.

şöyle bi baktığımda son zamanlardaki en büyük pişmanlığım ecem'le çevirdiğimiz katakulli. annem terlik giymediğim için ilerde "kadın hastalıkları"na tutulacağımı ve bugünleri çok büyük pişmanlıkla yad edeceğimi iddia ediyo. bense bugüne dair en büyük pişmanlığım oyumu bu akşamki vera konserine gitmiycek olmam için kullanıyorum. yeni şarkılar çalıcaklarmış, çok eğlenceli olucakmış. gidemiyorum. gidebiliyosan git, benim için de mutlu ol.

siz bu satırları okurken ben çoktan tuvalete gitmiş olucam, ne var ki benim bunları yazdığım dakikalar sizin okuduğunuz dakikalar kadar şen ve şakrak ve neşe dolu değil. derdim net: çişim var, gitmeye üşeniyorum.

kalın kıyafetlerimi kolilere doldurduğum günün akşamı havanın buz gibi olmasına isyanım. nası bi cenabetlik varsa artık. ama bu da inat, hayatta açmam o bantları.

gece gece şu hatun için ağlamam da baya güzel. üstelik olayın üstünden 2 yıl geçmiş.

0 küçük şişe sallanıyor: